90’lı yıllarda Atatürk düşmanlığı bu ülkede zirve yaptı. Atatürk’ün hayatını, bu ülke için mücadelesini Osmanlı’dan sonra neler yaşandığını savaşlar, yokluklar, kıtlıklar, imkânsızlıklar yedi düvelin ülkemizi yok etmek için kurulan savaş ittifakları, bunların hepsini okumadan, araştırmadan bir Atatürk düşmanlığı seferberliği başlatıldı. İngilizlerin başlattığı bu Atatürk düşmanlığında başarılı oldular. Bütün amaç yeni neslin Atatürk’ü anlamaması ve Atatürk’ün kurduğu ülkede Atatürk gibi düşünmemesi. Bütün bunları unutturmak için 90’lı yıllarda bir Araplaşmak operasyonu başlatıldı.
Yunus Emreleri, Ahmet Yesevileri, Hacı Bektaş Velileri, Mevlanaları, Ahmet Hamdi Yazırları ve tüm Anadolu erenlerini unutturmak ve eserlerini okutmamak için başlatılan seferberlikte bu âlim ve kâmil insanların yerine Arap kültürü ve Arap İslam anlayışının öncüleri olan Ali Şeraiti, Seyyid Kutup, Mevdudi gibi isimlerin eserlerini bu millete dayatarak bizleri Araplaştırdılar ve Arapçayı bir din gibi gösterdiler. Arapça bir din değildir, sadece bir dildir. Kur’an-ı Kerim’in Arapça indirilmesinin farklı hikmetleri vardır. Bu konuyu ilahiyatçılara bırakmamız gerekiyor. Hemen şunu belirteyim, en iyi din anlayışı kesinlikle Türklere aittir. En iyi İslam yaşayışı yine Türklere aittir. Avrupa Türklere, Türk=Müslüman gözüyle bakar. Avrupalı bir kişiye, “Ben Türk’üm” dediğinde “Yani sen Müslümansın” cevabını alırsın.
Bugün İran’da şeriat yoktur Şia (Şii) mezhebini kendilerine şiar edinmiş, tamamen bu akımın gereğini yerine getiren bir saltanat yönetimi hâkimdir. Suudi Arabistan Sünni geleneğini şeriat olarak algılamaktadır. Sünniliğin Şia’dan çok da farkı yoktur. Yani mezhepçilik Kur’an-ı Kerim’in önüne geçmiş durumda. Türk milletinin Araplaştığı bir dönemde din ne yazık ki menfaatlerimiz doğrultusunda şekillenmeye başladı. Bugün peygamberimiz gelmeden önceki cahiliye döneminden ne farkımız var? O dönemde de faiz aleni yapılırdı, bu dönemde de aleni ve resmi olarak yapılmaktadır. Kadın köle gibi görünürdü, bugün ülkemizde kadın cinayetlerinden geçilmiyor. Kadın objesi her yerde kullanılıyor. Bugün ülkemizdeki tüm cemaatlere bakın Türk İslam kimlikli bir cemaat bulabilir misiniz, bulamazsanız. Neden bulamazsınız, Türk gibi düşünmek cemaatlerin işine gelmez. Türkçe sohbetler olmaz, Arapça okunur, tercümesini kendi menfaatine göre yapar. Türk İslam âlimlerinden bahsedilmez, Arap âlimlerinden örnekler verilir. Bizleri Araplaştırdılar ve Araplaştırmaya da devam ediyorlar.
Bu ülkede deist çıkıyorsa tamamen suç “Ben Müslümanım” diyen bizlere aittir. Biz Müslümanlar Türk İslam kimliğini kaybettik. Özünü ve kimliğini kaybeden toplumlar hiçbir alanda kalkınamazlar. Çünkü sen benden “Araplar gibi düşünmemi ve yaşamamı” istiyorsun veya dayatıyorsun, bu kabul edilemez. Sadece Araplar demeyelim, sen benden bir alman, bir İngiliz, bir Fransız gibi düşünmemi ve yaşamamı istiyorsun. Bu Türk milletinin fıtratına aykırıdır. Bugün en çok kullanılan ilaç türleri içinde depresyon ilaçları başı çekiyorsa vay bu milletin haline.
Lütfen kendimize gelelim. İslam dinini, Türk İslam medeniyetine ve anlayışına göre yaşamalıyız. Elimizde kıyamete kadar bir harfi dahi değişmeyecek olan gerçek ve mukaddes bir Kur’an-ı Kerim var. Bizim İslam dini için Araplara ihtiyacımız yok. Yunuslarımız, Mevlanalarımız Hacı Bektaşlarımız Anadolu’nun bağrında yetişmiş âlimlerimiz, mürşitlerimiz bize yeter. Lütfen Arapçayı bir din olarak görmekten vazgeçin, çünkü Arapça bir din değildir, sadece bir dildir…
YORUMLAR