“Küçük bir kasabanın kenarında, Yaman adında genç bir adam yaşardı. Yaman, doğuştan gelen bir engel nedeniyle bacaklarını kullanamıyordu ve bu yüzden tekerlekli sandalye kullanmak zorundaydı. Ancak bu fiziksel engel, onun hayallerine ulaşma konusundaki azmini hiçbir zaman kıramamıştı.
Yaman'ın en büyük hayali, bir gün kendine ait bir atölye açıp, insanlara el yapımı mobilyalar yapmaktı. Ancak bu hayali gerçekleştirmek, fiziksel engeli nedeniyle birçok kişi tarafından imkânsız olarak görülüyordu. Yaman'a "Sen bu işi yapamazsın" diyorlardı, yani ona inanmıyorlardı. Ama Yaman, tüm bu olumsuz sözlere kulaklarını tıkayarak, gülümseyerek kendi kendine "Ben bu işi yapacağım" dedi ve pes etmeden çalıştı.
Bir gün, kasabada düzenlenen bir el sanatları yarışmasına katılmaya karar verdi. Yarışmanın büyük ödülü, kazananın kendi atölyesini kurmasına yetecek kadar malzeme ve ekipmandı. Yaman, olumsuz düşünen insanlara inat bu yarışmaya katıldı. Gece gündüz çalıştı ve kendi yaptığı tasarımlarını büyük bir titizlikle ve sevgiyle üretti.
Yarışma günü geldiğinde, Yaman tekerlekli sandalyesiyle sahneye çıktı. Herkes onun azmini ve kararlılığını görüyordu. Yaman'ın eserleri büyük bir beğeni topladı ve jüri üyeleri onun yeteneğine hayran kaldı. Yarışmanın sonunda, büyük ödülü kazanan isim Yaman oldu.
Bu zafer, sadece Yaman için değil, tüm kasaba halkı için bir ilham kaynağı oldu. Yaman, ödülünü kullanarak kendi atölyesini açtı ve hayalini gerçekleştirdi. Atölyesi, kasabanın en sevilen ve saygı duyulan mekânlarından biri haline geldi. Tabii böyle olunca, "Yapamazsın" diyen insanlar "Sen her şeyi yaparsın" demeye başladı. Yaman, herkese gülümseyerek engellerin sadece zihinde var olduğunu kanıtlamıştı.
Yaman'ın öyküsü, azim ve kararlılıkla her türlü engelin aşılabileceğini gösteren güzel bir örnek oldu. Onun hikayesi, herkesin içindeki gücü keşfetmesi ve hayallerine ulaşma yolunda asla pes etmemesi gerektiğini hatırlattı.”
Evet, yazıma internette rastladığım bu güzel ve ilham verici öykü ile başlamak istedim. Aslında biraz da bazı şeyleri okuyanlara ve dinleyenlere anımsatmak istedim. Çünkü öyküdeki gibi, olumsuz düşünen ve "Bu iş olmaz" diyen, amaçları sadece insanların moralini bozup hayallerinden vazgeçirmek olan insanlar hepimizin etrafında var. İncelediğimizde görüyoruz ki, insanlar çoğunlukla o olumsuz sesleri dinleyip olumsuz düşüncelere kapılıyorlar ve sonra da hayallerinden vazgeçiyorlar.
Allah aşkına, söylesenize bana; hayal kurmayan ve hayalleri için mücadele etmeyen, gerçekleştirmek için çalışmayan bir insan mutlu olabilir mi? Bence olamaz çünkü hayal kurmak ve gerçekleştirmeye çalışmak, insanı insan yapan şeylerden biridir. Hayal kurma becerisini alın insanlardan, diğer canlılardan ya da robotlardan bir farkı kalmaz; en önemlisi de mutluluk olmaz.
Evet, günümüzde yaşadığımız zorluklar ve ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik şartlar, ister istemez insanları hayallerinden ve ideallerinden vazgeçme noktasına getiriyor. Bir de buna yanımızdaki insanların "Sen yapamazsın" gibi olumsuz sözleri eklenince, hayallerinden vazgeçmiş mutsuz insanlar haline geliyoruz. Bence bu çok yanlış.
Buradan engelli engelsiz tüm arkadaşlarıma sesleniyorum: Hayallerinizden, ideallerinizden ve yapmak istediklerinizden şartlar ne olursa olsun vazgeçmeyin. Size "Bunu yapamazsın, başaramazsın" diyen insanlar hep olacaktır. Bazen bunu diyenler en yakınlarınız bile olabilir. O sesleri duymayın, moralinizi bozmayın. Yaydan çıkmış bir ok misali hedefinize kilitlenin; rüzgârların sizi hedefinizden uzaklaştırmasına izin vermeyin. İnanın, böyle düşünürseniz öyküdeki Yaman gibi istediğiniz her şeyi başarabilirsiniz…
YORUMLAR